Valve'nin Orange Box adında süper bir 5'li paketle piyasaya sürdüğü oyunlardan birisini ele alayım istedim. Çünkü son zamanlarda oldukça sık şekilde oynamaya başladım ki artık ne kadar güzel bir oyun olduğunu herkes bilmeli diye düşündüm. Ayrıca da yeni başlayanlar benim gibi zorluklar çekmesin, neyin ne işe yaradığını da küçük bir inceleme sonunda öğrenebilsinler istedim. Team Fortress 2'nin kısaca haritalara değineceğim, karakterlerden bahsedeceğim ve sizlerin de hoşuna gideceğini düşündüğüm birkaç küçük ayrıntıdan bahsedeceğim.

Yalnız direk haritalardan ve karakterlerden bahsetmeden önce oyunun temel yapısından ve nerelerden temin edebileceğinizden bahsedeyim. Oyun birbirinden farklı 9 karakterin bir takım çalışması içerisinde karşı takımı yenmeye çalışmasından ibaret diyebilirim. Çok basit kaçabilir belki bu tabir ama online olarak oynanan bir FPS oyunu olduğu için daha ne diyebilirim bilemedim. (Anlatılmaz yaşanır! :p) Böylesine güzel bir oyunu herhangi bir mağazadan ya da internet üzerinden bir account alaraktan download yoluyla elde edebilirsiniz. Ama her zaman dediğim gibi daima orjinal oyun almak en garanti en güvenilir yoldur. Bunu da dedikten sonra küçük bir not da eklemek istiyorum download yoluyla elde ettiğiniz oyun da orjinal oyunun ta kendisidir :) Ve son olarak da şunu belirtmekte fayda var oyunu aldıktan sonra oyununuzun kendisini update etmesi gerekmekte. Çünkü Valve ekibi oyunun devamlılığını korumak amacıyla sürekli güncellemelere gitmekte. Bu güncellemeler de bence oldukça etkili olmakta.

Esas konumuza dönecek olursak, oyunumuzdaki modlardan bahsedeyim, sonra da oyundaki karakterlerden. Oyundaki modlardan önce bahsetmemin nedeni ise oyun içindeki karakterlerin özelliklerini modlarla bağdaştırmayı planlıyorum. Umarım karakterleri anlatırken bunu yapmayı unutmam :) Oyunda 4 farklı mod bulunmakta:

  • Arena:Oyuna en son eklenen modlardan birisi. Yukarıda da bahsetmekte olduğum faydalı güncellemelerden birisi diyebilirim. Ama ben pek ısınamadım bu moda. Arena modunda her iki takım da hayatta kalmak için mücadele etmekte. Takımlardan ölen kişiler yeniden doğmamakta. Herhangi bir takımın tüm oyuncuları ölene kadar oyun devam etmekte ve oyunun başlarında ölenler tekrardan doğamamakta el bitene kadar. Bu durum biraz Arena modunu sıkıcı kılmış diyebilirim. Sürekli aksiyon yaşamak isteyen birisi olarak öldükten sonra birilerinin kazanmasını beklemeyi pek sevemedim. Ama Valve ekibi küçük bir ayrıntıyı göz önünde bulundurmuşlar ve kimse ölmek istemez ve sürekli kaçarsa diye belirli bir süre sonunda Capture Point adı verilen bir nokta aktif olmakta ve o noktayı ele geçiren ilk ekip oyunu kazanmakta. Bu şekilde takımları sürekli aksiyon içinde tutmayı başarmış diyebilirim. * Payload:Bu mod da Arena modu gibi sonradan eklenen bir mod. Amacımız rayların üzerinde giden bomba yüklü bir treni koruyarak karşı takımın ana üssüne götürmek. Bomba yüklü treni ilerletmemiz onunla temas halinde bulunmamızla sağlanıyor, takımdan herhangi birisi belirli bir süre trenle temas halinde olursa tren rayların üzerinde ilerlemeye başlıyor. Ama aynı şekilde kimse dokunmaz ise trene tren başlangıç noktasına doğru geri yönde ilerliyor. Yani bu durumda işimiz birazcık daha zorlaşmakta: hem savaşacağız, hem de trenin ilerlemesi için trenle temas halinde bulunacağız. Ancak, rayların üzerinde belirli control noktaları(control point) bulunmakta. Tren o noktaları geçtiği zaman kimse dokunmasa bile o noktadan geriye gidemiyor. O noktada sabit kalıyor. Ayrıca bu bomba yüklü trenin küçük bir özelliği de var, yanında temas halinde bulunan oyunculara az miktarda da olsa can ve cephane desteği de sağlamakta. * Capture the Flag: Adından da anlaşılacağı gibi bayrak yarışı diyebiliriz. Her iki takımında üslerinde intelligence çantası adı verilen çantalar bulunmakta. Amacımız ise gidip karşı takımın üssünden o çantayı alıp, kendi üssümüze bırakmak. Eğer ki çantayı aldık ve yolda gelirken düşürdük - öldürüldük ya da öldük - kendi takımımızdan birisinin bu çantayı olduğu yerden alması için 1 dakikalık bir geri sayım başlamakta. Bizim takımımızdan birisi alamazsa çanta ait olduğu takımın üssüne geri dönmekte. * Control Point: Oynanan haritadaki belirli kontrol noktalarını ele geçirmek amacımız. Bu oyunun oynanışı haritalara göre değişmekte. Her iki takım da atak yapabilir, ya da takımlardan birisi defans birisi atak yapabilir. Eğer takımlardan her ikisi de atak yapıyorsa kim bütün noktaları elinde tutmayı başarırsa o kazanmakta. Ama birisi atak birisi defans yapıyorsa şayet takımların, defans yapan takım elindeki noktalardan birisini kaybettiği zaman, kaybedilen noktayı geri kazanamamaktalar.

Oyunun modlarına değindikten sonra şimdi sıra geldi birbirinden sevimli, birbirinden komik karakterlerimize. Karakterlerimiz Atak, Defans ve Destek olarak 3 grupa ayrılmış ve toplamda 9 taneler. Aynı sıra ile bahsedecek olursam:

  • Scout:(Atak) Oyundaki en hızlı, en çevik ve bana göre takip etmesi en zor karakterdir. Oldukça fazla ekstradan özelliği bulunmaktadır. Yukarıda bahsettiğim bomba yüklü treni 2 kat hızlı hareket ettirebilme özelliği vardır, Capture Point'leri 2 kat daha hızlı olarak ele geçirir, çok hızlı oldukları için Capture the Flag modunda intelligence çantasını çalmak için kullanılırlar. Ayrıca tüm bu güzelliklere ek olarak havada bir kere daha sıçrama özelliği vardır. Böylece haritada çıkmadıkları, gezmedikleri yer kalmamakta. * Soldier:(Atak) Scouta göre oldukça yavaş kalan bir karakter. Ama Valve ekibi onun bu yavaşlığını ortadan kaldırmak için rocket-jump denilen bir özellik koymuşlar. Zıplarken yere doğru roketini ateşlemesi durumunda oldukça yükseklere ulaşabiliyorlar. Havalarda uçuşan Soldier'lar görürseniz şaşırmayın benim gibi :) * Pyro:(Atak) Kafasında koruyucu bir maske ile dolaşan karakterimiz. Neden mi öyle dolaşıyor? Çünkü kendisi bir flamethrower. Gaz yüklü bir depo, ucunda küçüçük bir alev yanan vanalı bir silah. Pyro ile oynamak biraz zordur, çünkü silahının ucunda yanan alev çok uzaklara kadar yetişemez bir mermi gibi, o yüzden biraz düşmanının yakınına gitmesi gerekmekte. Bu nedenle oyunda biraz tecrübe sahibi olduktan sonra Pyro ile oynamanızı tavsiye edebilirim. Ama oynamaya alıştıktan sonra ise yanan insanların çığlıkları kulağınıza oldukça hoş gelecektir. Ama şunu da belirteyim, eğer oynadığınız haritada bir su varsa ve Pyro tarafından yakıldıysanız direk suya atlayın, çünkü su ateşi söndürüyor :) Pyro'nun bu alev üfleyen silahının bir özelliği daha var: deflect. Tam manasını bilmiyorum ama yakınında ne varsa zıplatabilir, sektirebilir, hatta geri çevirebilir. Geri çevirme derken daha da açık olmak gerekebilir: mesela karşıdan size doğru gelen bir roket var ve kaçamayacaksınız, işte tam bu durumda farenizin sağ tuşuna tıklayacaksınız ve Pyro'nun bu güzel özelliğini kullanacaksınız. Ve tabiki size doğru gelen roket geri dönecek ve sahibine çarpacak. Aynı şekilde Medic adı verilen doktor karakteri ile doktorun iyileştirdiği karakterleri ayırmak için birebir bir özellik.

  • Demoman:(Defans) Aslında defans grubunda yer almayı pek haketmeyen bir karakter diyebilirim. Çünkü yeri geldiği zaman çok başarılı şekilde atak yapabilen bir karakter bana göre. Kendisine kısaca bomba uzmanı diyebilirim. Elinde bir tane bomba-atar silah bulunmakta ve bu silahla oldukça başarılı işler çıkartılabilmekte. Çünkü bu bombaların duvara çarptırılıp geri döndürülme özelliği var, bu özellik ise karşısına çıkamadığımız defansları bombalarımızı duvara çarptırarak gönderip yarabilmemize olanak sağlamakta. Bir de stick-bomb denilen yapışkan bombalar atan bir silahı bulunmakta. Bu silahla da kuytu köşelere, dönemeçlere bombalar yapıştırıp, o köşeden bir düşman karakteri geçerken farenin sağ tuşuna basarak patlatmamıza olanak sağlar. * Heavy:(Defans) Adından da anlaşılacağı üzere, ağır bir karakter. Görünüş olarak tamamen göbekli, hantal bir karakterimiz. Elinde ise minigun taşımakta. Kilolu bir karakter olmasından ötürü oyundaki en yavaş karakter. Bu nedenle keskin nişancılar için açık hedef haline gelebiliyor. Ama tüm bu dezavantajlarına rağmen, arkasında onun canını arttıracak oyunu oynamasını bilen bir Medic olursa, en sağlam karakter siz olabilirsiniz oyunda. Heavy ile ilgili hemen küçük notlar düşeyim, Heavy'nin elindeki minigun'ın ateş etme süresi biraz uzun, yani direk farenizin sol tuşuna bastığınız zaman ateş etmeye başlamıyor. Minigun'ın dönme ve hızlanma süresi var. Ama farenizin sağ tuşuna tıklayarak bu süreyi devre dışı bırakabilirsiniz. Sağ tuşa tıklamanız minıgun'ı döndürmeye başlatıyor ama ateş etmiyor. Ama bunun da şöyle bir dezavantajı oluyor, minigun ile ateş etmeye başladığınız zaman ya da farenizin sağ tuşuna tıklayarak minigun'ı döndürmeye başladığınız zaman az olan hareket yeteneğiniz daha da azalmakta. * Engineer:(Defans) Bay mühendis. Elinde bir ingiliz anahtarı ile çantasındaki aletleri inşa eder. Çantasındaki aletler ise, Sentry, Dispanser ve Teleport giriş çıkışları. Sentryler kilit noktalara konulması halinde savunmalar için vazgeçilmezlerdendir diyebilirim. Bu makineler(makine diyeceğim ne diyeceğimi bilemedim :)) otomatik olarak bir düşman görüş alanına girdiği zaman ona mermi yağdırmaya başlar kısaca. İlk kurulduğu aşamada level 1 dir, kurduktan sonra ilgiliz anahtarımız ile vurarak metal yüklemesi yapıp, levelini arttırabiliriz. Leveli arttıktan sonra artık daha büyük hasarlar vermeye başlar. Level 3 olduğu zaman roket bile fırlatabilmekte. Dispanser ise küçük bir depo görevi görmekte. Engineer'lar için metal, savaşan diğer karakterler için can ve cephane sağlar. Teleportlar ise uzun mesafeleri kısaltır kısaca :) Bir de pompalı tüfeği bulunmakta Engineer'in. Zor durumda kaldıkları zaman kullanmaktan çekinilmeyecek bir silah, oldukça da kuvvetli diyebilirim.

  • Medic:(Destek) Oynamaktan en çok zevk aldığım karakter diyebilirim. Takımın doktorudur. Canı azalan karakterlere can verir, canı azalmayan karakterlerin de canlarına ekstradan can kadar. Bu %50lik oranda artan can, Medic can vermeyi kestiği anda azalmaya başlar ve standart cana ulaştığı zaman canın azalması da sona erer. Peki kimlerin canının azaldığını nereden bileceğiz diye bir soru gelebilir aklınıza. Karakterinizin canı azaldığı zaman karakteriz "Mediiiicccc" diye bağırmaya başlar ve kafasının üzerinde bir işaret çıkar. Siz de bu işareti görürsünüz ve yardımına koşarsınız. Bu can doldurma olayı ile ilgili çok önemli bir nokta var, belirli bir miktar can doldurursanız, Ubercharge denilen bir özelliğiniz aktif olacak ve istediğiniz bir takım arkadaşınızı 10 saniye boyunca ölümsüz yapabileceksiniz. Medic'lerle ilgili şöyle ilginç bir nokta var, genelde destek vermek amaçlı kullanılan Medic'ler oyun sonunda en fazla puanlara sahip karakterler arasında oluyorlar. Çünkü az önce de dediğim gibi oyunun puanlaması sadece adam öldürme üzerine dayanmamakta, sizin canını doldurduğunuz, destek verdiğiniz karakterlerin öldürdüğü adamlardan da size puan gelmekte. * Sniper:(Destek) Oyunun keskin nişancıları. En uzak, en görülmez noktalardan bile tek mermi ile ölürseniz şaşırmayın :) Farenizin sağ tuşu ile dürbününüzü açıyorsunuz, sonra hedefi dürbündeki o güzel noktaya getirip tetiği çekiyorsunuz. Silahınızın dürbününü açtığınız zaman dürbünün orta noktalarında belirli bir süre içinde %100e doğru artan birşey göreceksiniz. O sizin merminizin vereceği hasarı göstermekte. 2-3 saniye gibi bir süre dürbün açık beklerseniz daha fazla hasar verebilirsiniz karşınızdaki karaktere. * Spy:(Destek) Oyundaki tiyatrocu karakterler diye adlandırdım kendilerini ben. Çünkü karşı takımdan herhangi bir karakter gibi gözükerek ortada dolanabilir, karşı takımın savunmasının arkasına geçebilir, karşı takım oyuncularının içinde rahatça dolaşabilir. Elinde bir bıçak, bir tabanca, bir tane Sapper(elektronik bir alet, Engineer'in yaptığı Sentry, Dispanser, Teleportlar üzerinde etkili), Sigara kutusu, ve görünmezlik var diyebilirim. Bıçak eğer karşı takımdan birisinin arkasından saplandıysa canı ne olursa olsun tek vuruşta öldürme özelliğine sahip. Ama karşı takımdan birisini önden bıçaklamaya kalkarsanız aynı etkiyi yapmamakta, ve genellikle sizin sonunuz olmakta :) Tabanca, sizi zor durumlardan kurtaran bir ekipman. Karşı takım sizi farketti, kaçamayacaksınız, bıçaklayamayacaksınız, görünmez de olamayacaksınız, tek çare tabancanıza sarılmak. Sapper, az yukarıda da dediğim gibi Engineer'in yaptığı Sentry, Dispanser vb.. makineler üzerinde etkili. Mesela, gidip bir Sentry'nin üzerine Sapper yerleştirdiğiniz zaman, Sentry'nin canı azalmaya başlıyor ve belirli bir süre içinde patlıyor. Ama şöyle bir özelliği var, Engineer tarafından 2 ingiliz anahtarı darbesi ile parçalanabiliyor. Sigara Kutusu, en sevdiğim ekipman. Sigara kutusunu seçiyorsunuz, karşınıza bir menü çıkıyor ve size soruyor: Hangi karakter gibi gözükmek istersiniz? Sizde 1den 9a kadar numaralandırılmış karakterlerden birisini seçiyorsunuz ve artık düşman karakteri gibi gözüküyorsunuz. Kılık değiştirmiş Spy'ı kendi takım arkadaşları yüzüne maske takmış bir şekilde görür, düşman takım ise hangi karaktere benzediyse, birincil silahı hangisi ise onu taşıyan bir oyuncu gibi görür. Görünmezlik özelliğine gelirsek, faremizin sağ tuşuna tıklamamızla aktif olmakta. Belirli bir süre boyunca görünmez olabiliyoruz, yalnız görünmez oluyor olmamız bize mermilerin çarpmayacağı, ya da Pyro'nun ateşinin bizi yakmayacağı demek değil. Sadece görünmüyor olmamız demek. Şunu da söylemem gerekirse, Pyro'nun ateşine girdiğimizde, ya da herhangi bir mermi bize çarptığında farkedilebiliyoruz. O yüzden çılgınca ateş eden Pyro'lardan uzak durun derim ben :)

Oyundaki karakterler de kısaca böyle. Oyunda bir de başarı sistemi bulunmakta. Oyunun oynanabilirliğini arttırmak için gidilen yollardan birisi de bu. Oyundaki bazı silahları kullanabilmek için belirli sayıda görev yapmak gerekiyor. Başarı sisteminin yanında her karakterin elinde tuttuğu silaha göre bir taunt hareketi bulunmakta. 'G' tuşuna basarak yapılan bu hareketler oldukça sevimliler. Dans eden Sniper, baltası ile gitar çalan Pyro, kafasına kürekle vuran Soldier ve birçoğu... Oldukça keyifli bir görüntü çıkıyor, sol taraftaki resimde ise, oyun içinden tüm karakterlerin taunt hareketlerini yaptığı bir screenshot bulunmakta.

Son olarak da güncellemelerle birlikte oyuna eklenen silahlardan ve takım içi sohbetten bahsedeyim. Medic için eklenen silahlar: Blutslaughter(İğne fırlatan silahınızın bir değişik versiyonu, düşmana çarptığı zaman 3 can kazanıyorsunuz.), Kritzkrieg(can dolduran silahınızın ölümsüzlük yerine, kritik vurmanızı sağlayan versiyonu), Ubersaw(isabetli vuruşlarınızda Ubercharge'ınız %25 daha hızlı doluyor.) Pyro için eklenen silahlar: Backburner(düşmanınızı arkasından yaktığınız zaman kritik hasar vermiş oluyorsunuz, ama deflect özelliği bulunmamakta.) Flare Gun(İşaret fişeği, uzaklardaki düşmanlarınızı yakıyorsunuz, özellikle Sniper'lar üzerinde çok etkili, yandıkları zaman hedefi tutturmaları iyice zorlaşıyor.), Axtinguisher(bu balta ile yaktığınız düşmanlarınıza %100 kritik hasar verirsiniz) Heavy için eklenen silahlar: Natacha(yeni minigun, mermileri çarpan düşmanları yavaşlatıyor.), Sandwich(yerken garip garip sesler çıkartan yiyecek, 4 saniye boyunca kıpırdayamıyorsunuz fakat, 120 can kazanıyorsunuz), Killing Gloves of Box(Boks eldiveni, 5 saniye boyunca kritik hasar vermemizi sağlıyor, ama daha yavaş vuruyoruz.) Yeni eklenen silahlara da değindim. Benim bildiğim kadarı ile bu kadar olmalı ama tabi o kadar çok karakter var ki :) Takım içi sohbet ise, bilgisayarımızın mikrofonu aracılığı ile takımdaki diğer insanlarla sesli olarak iletişime geçmemize olanak sağlıyor. 'V' tuşuna basarak mikrofona konuşuyoruz ve dediklerimiz aynen takımın diğer oyuncularında.

Team Fortress 2 hakkında bu kadar bilgi verdikten sonra küçük bir not daha ekleyip yazımı bitirmek istiyorum :) Team Fortress adı üzerinde bir takım oyunu, yapılan skordan çok bir takım ruhu yakalayıp oyunu kazanmak önemli. Bu nedenle bir takımda tüm karakterlere ihtiyaç vardır. Karakter seçmeyelim, hepsiyle oynayalım :) İyi oyunlar.Berkan Kısaoğlu